MENOPOZ
Menopoz, kadın hayatında doğal bir dönemdir ve kadının üreme döneminin sona erdiği biyolojik bir süreci ifade eder. Bu dönem, hormonal, fiziksel ve duygusal değişikliklerin bir arada yaşandığı önemli bir yaşam evresidir. Bütüncül sağlık yaklaşımı, menopoz süresince kadınların bedensel, zihinsel ve ruhsal sağlığını destekleyen kapsamlı bir strateji sunar.
Menopozun Beden Üzerindeki Etkileri
Menopoz, östrojen ve progesteron seviyelerinin düşmesiyle birlikte birçok bedensel değişikliği beraberinde getirir. Bu değişiklikler genellikle şu şekilde görülür:
-
Sıcak Basması ve Terleme: Ani vücut ısısı artışı ve gece terlemeleri.
-
Kemik Yoğunluğu Kaybı: Osteoporoz riski artar.
-
Kalp ve Damar Sağlığı: Kardiyovasküler hastalık riskinde artış.
-
Cilt ve Saç Değişiklikleri: Elastikiyet kaybı, incelme ve kuruluk.
Bu dönemde ortaya çıkan semptomlar, bireyden bireye farklılık gösterir. Kimi kadınlar hafif etkilerle bu süreci atlatırken, bazıları için bu dönem daha zorlayıcı olabilir.
Zihinsel ve Duygusal Etkiler
Menopoz, sadece bedensel değil, aynı zamanda duygusal bir dönüşüm sürecidir. Bu dönemde yaygın olarak görülen zihinsel ve duygusal durumlar:
-
Duygudurum Dalgalanmaları: Öfke, üzüntü ya da anksiyete.
-
Uyku Bozuklukları: Uyuyamama ya da sürekli bölünüyor hissi.
-
Konsantrasyon Sorunları: Beyin sisi olarak adlandırılan hafıza ve odaklanma sorunları.
Bütüncül Yaklaşımın Temel Unsurları
Menopoz döneminde bütüncül bir yaklaşım, kadının tüm ihtiyaçlarını ele alarak hem semptomları azaltmayı hem de genel yaşam kalitesini artırmayı amaçlar.
1. Beslenme ve Diyet
Menopoz döneminde dengeli beslenme, genel sağlık ve semptom yönetimi için hayati önem taşır.
-
Kalsiyum ve D Vitamini: Kemik sağlığını destekler.
-
Omega-3 Yağ Asitleri: Kalp sağlığı için önemlidir.
-
Fitokimyasallar: Soyada bulunan izoflavonlar gibi bitkisel hormon destekleri.
2. Fiziksel Aktivite
Düzenli egzersiz, sadece fiziksel sağlık değil, aynı zamanda zihinsel sağlık için de faydalıdır.
3. Zihinsel ve Ruhsal Destek
4. Doğal Destek ve Tamamlayıcı Tıp
-
Bitkisel Takviyeler: Adaçayı, kara yılan otu gibi bitkiler semptomları hafifletebilir.
-
Akupunktur: Stres, sıcak basması ve uyku bozukluklarına iyi gelir.
5. Tıbbi Destek ve Hormon Tedavisi
Bazı durumlarda, tıbbi destek almak gerekebilir.
-
Hormon Replasman Tedavisi (HRT): Semptomları ciddi düzeyde olan kadınlar için etkili olabilir.
-
Rutin Kontroller: Meme, rahim ve kemik sağlığı için düzenli taramalar.
Sonuç
Menopoz, bırakılması gereken bir "son" değil, yeni bir başlangıç olarak ele alınmalıdır. Bütüncül yaklaşımlar, kadının bu dönemdeki değişikliklere uyum sağlamasına, beden ve ruh sağlığını korumasına yardımcı olur. Bu dönemi bir yenilenme ve gelişim fırsatı olarak görmek, yaşam kalitesini arttıracak adımlar atmanıza olanak tanır.
MENOPOZDA BESLENME NASIL OLMALI?
Menopozda Beslenme Önerileri
- Kalsiyum ve D vitamini açısından zengin besinler tüketmek önemlidir.
-Süt ve süt ürünleri, kalsiyumun en iyi kaynaklarından biridir. Ayrıca, yeşil yapraklı sebzeler, badem ve tofu da kalsiyum açısından zengindir.
-Menopoz döneminde kalsiyum ve D vitamini alımı, kemik sağlığı için kritik öneme sahiptir. Süt ve süt ürünleri, bu besin öğelerinin en iyi kaynakları arasındadır. Yoğurt, peynir ve kefir gibi ürünler, günlük kalsiyum ihtiyacınızı karşılamaya yardımcı olur. Ayrıca, bu ürünler probiyotik içerir ve sindirim sağlığını destekler.
-D vitamini, kalsiyumun emilimini artırır ve kemiklerin güçlenmesine yardımcı olur. Güneş ışığı, D vitamini üretimini teşvik eder, ancak somon, uskumru ve yumurta gibi besinlerle de D vitamini alınabilir. Bu dönemde düzenli olarak süt ve süt ürünleri tüketmek, osteoporoz riskini azaltır ve kemik sağlığını korur.
- B vitamini kompleksi, magnezyum ve omega-3 yağ asitleri de önemlidir.
-B vitaminleri, enerji üretimini destekler ve sinir sisteminin sağlıklı çalışmasına yardımcı olur.
-Magnezyum, kas fonksiyonlarını ve sinir sistemi sağlığını destekler.
-Omega-3 yağ asitleri ise kalp sağlığına faydalıdır ve iltihaplanmayı azaltır. Bu besinleri içeren gıdalar arasında balık ( somon, uskumru vb ), ceviz, keten tohumu ve ıspanak bulunur.
-Menopoz döneminde bu besinleri düzenli olarak tüketmek, vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri sağlamaya yardımcı olur. Aynı zamanda, işlenmiş gıdalardan, aşırı şeker ve tuz tüketiminden kaçınmak da sağlıklı bir diyetin parçasıdır.
- Sağlıklı yağlar ve proteinler, vücudun enerji ihtiyacını karşılamak ve hormon dengesini desteklemek için önemlidir.
-Zeytinyağı, avokado, ceviz ve fındık gibi sağlıklı yağlar, kalp sağlığını korur ve iltihaplanmayı azaltır.
- Omega-3 yağ asitleri içeren besinler, beyin sağlığını destekler ve ruh hali değişimlerini hafifletir.
- Proteinler, kas kütlesini korumak ve metabolizmayı hızlandırmak için gereklidir.
-Menopoz döneminde yeterli miktarda protein tüketmek, kilo kontrolüne yardımcı olur. Balık, ET, tavuk, hindi, yumurta, baklagiller , kuruyemişler ve süt ürünleri gibi protein kaynakları, diyetinizde mutlaka yer almalıdır. Proteinler ayrıca tokluk hissini artırır ve aşırı yeme eğilimini azaltır.
- Lifli gıdalar, menopoz döneminde sindirim sağlığını desteklemek ve kilo kontrolünü sağlamak için önemlidir.
-Lif, bağırsak hareketlerini düzenler, tokluk hissi verir ve kabızlığı önler. Ayrıca, kan şekerinin dengede kalmasına yardımcı olur ve kalp sağlığını korur.
-Tam tahıllar, sebzeler, meyveler ve baklagiller lif açısından zengin besinlerdir.
-Lifli gıdalar tüketmek, uzun süre tokluk hissi sağlar ve böylece aşırı yeme riskini azaltır. Özellikle, kahvaltıda yulaf ezmesi veya tam tahıllı ekmek gibi lifli besinler tercih edilmelidir. Kepekli makarna ve bulgur kullanılabilir. Ara öğünlerde ise elma, havuç ve badem gibi sağlıklı atıştırmalıklar tüketilebilir.
- Bitki çayları, doğal yollarla rahatlama ve semptomların hafifletilmesi için etkili bir yöntem olabilir.
-Bitki çayları, vücudu rahatlatır, stresi azaltır ve uyku kalitesini artırır. Ayrıca, sıcak basmaları ve gece terlemeleri gibi menopoz semptomlarını hafifletir. Antioksidanlar açısından zengin olan bitki çayları, genel sağlığı da destekler.
Önerilen Bitki Çayları ve Kullanım Şekilleri
- Adaçayı: Adaçayı, menopoz semptomlarını hafifletmede etkili olan fitoöstrojenler içerir. Sıcak basmaları ve gece terlemelerini azaltabilir. Günde 1-2 fincan adaçayı tüketmek faydalıdır.
- Papatya Çayı: Papatya çayı, rahatlatıcı özellikleri ile bilinir. Stresi azaltır ve uyku kalitesini artırır. Akşamları yatmadan önce bir fincan papatya çayı içmek, rahat bir uyku sağlar.
- Yeşil Çay: Yeşil çay, güçlü antioksidanlar içerir ve metabolizmayı hızlandırır. Ayrıca, kalp sağlığını korur ve kilo vermeye yardımcı olur. Gün içinde 1-2 fincan yeşil çay tüketilebilir.
- Nane Çayı: Nane çayı, sindirim sistemini rahatlatır ve mide bulantısını azaltır. Ayrıca, baş ağrılarını hafifletebilir. Özellikle öğünlerden sonra bir fincan nane çayı içmek faydalıdır.
- Rezene Çayı: Rezene çayı, hormon dengesini destekler ve sindirimi kolaylaştırır. Ayrıca, gaz ve şişkinliği azaltır. Günde 1-2 fincan rezene çayı tüketmek, menopoz semptomlarını hafifletir.
-Bitki çayları, doğal ve etkili bir yöntem olarak menopoz döneminde rahatlama sağlar. Ancak, bitki çaylarını tüketirken dikkatli olunmalı ve aşırıya kaçılmamalıdır.
-Herhangi bir sağlık sorununuz varsa veya düzenli olarak ilaç kullanıyorsanız, bitki çaylarını tüketmeden önce doktorunuza danışmanız önemlidir.
- Kompleks karbonhidrat kaynakları olan çavdar ekmeği, tahıllı gevrekler, yulaf, meyve, nohut, mercimek tercih ederek porsiyon kontrolü dahilinde tüketin.
-Glisemik indeksi düşük, yani kan şekerini daha yavaş yükselten gıdalar tüketilmelidir. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek, pirinç yerine kinoa, bulgur, karabuğday gibi tahıl kaynaklarına, kuru meyveler yerine taze meyvelere diyette yer verilmelidir.
- Su: Günde yeterli miktarda su içmek, vücudun detoks olmasına yardımcı olur. Kilo başına 30 ml sıvı tüketimi oldukça önemlidir.
- Fiziksel aktivite artırılmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisine göre de haftada en az 150 dk egzersiz veya yürüyüş yapılmalıdır.
-Ancak egzersiz yapılırken bunun abartılmaması gerekir. Vücut artık salınımını yapamadığı östrojeni yağ dokusundan alarak yararlanabilmektedir. Bu yüzden vücut kitle endeksinin 25'in altına düşmemesi gerekir. Bunun için egzersizde aşırıya kaçmaktan imtina edilmelidir.
- Stres: Menopoz döneminde uzak durulması gereken bir diğer madde de strestir. Gün içinde stresten uzak durularak gece oluşan uyku problemlerinin önüne geçilmesi mümkündür.
- Fitoöstrojenden zengin beslenme: Yapısal ve fonksiyonel olarak östradiol içeren veya benzer östrojenik aktiviteye sahip bitki bileşenlere fitoöstrojenler denir.
-İsoflavon ve lignan en önemli fitoöstrojenlerdir. İsoflavonlar, soya, nohut gibi baklagillerde ve kırmızı yoncada, lignanlar ise yağlı tohumlarda yüksek konsantrasyonlarda bulunur.
-Soya ve soya ürünleri yüksek konsantrasyonlarda fitoöstrojen (isoflavon, flavon) içermesi nedeniyle menopoz semptomlarının hafifletilmesinde kullanılır. Soya, soya fasülyesinden doğal şekilde yararlanıldığı gibi; soya filizi, soya sütü, soya eti, soya yağı, soya unu, soya kepeği, soya sosu olarak da tüketilmektedir.
-Asyalı kadınlar beslenme alışkanlıkları gereği soyayı çok tüketmektedir. Böylece hafif ve orta dereceli olan sıcak basmalarında %50-60 oranında azalma olduğu bildirilmektedir. Günlük 60 gr soya proteini alan kadınların %45’inde sıcak basmalarının önemli ölçüde azaldığı saptanmıştır
-Karayılan otu bitkisinin gövdesi ya da kökleri kapsül, hapların içindeki katı bitki özü, sıvı bitki özü ve çay seklinde taze ya da kuru olarak kullanılmaktadır. Günde 1-2 adet yemeklerden önce ya da sonra alınması önerilmektedir. On iki hafta boyunca kara yılan otunu kullanan kadınların, vazomotor semptomlarında ve vajinal epitelyumlarında düzelmeler olduğu saptanmıştır. Karayılan otunu kullanan grubun vazomotor semptomlarındaki azalmanın, plasebo ve östrojen kullanan gruba göre daha fazla olduğu belirtilmiştir.
- Sarıkantaron yüzyıllardır antidepresan olarak kullanılmaktadır. Hafif ya da orta dereceli depresyonun tedavisinde etkili olduğu ileri sürülmektedir. Prospektif bir çalışmada pre ve postmenopozal semptomları olan 43-65 yaş arası kadınlarda psikolojik, psikosomatik (bafl ağrısı,çarpıntı) ve vazomotor semptomların insidans ve şiddetinde önemli bir azalma olduğu saptanmıştır.
Menopozda Kaçınılması Gereken Besinler ve Nedenleri:
Bazı besinler hormonal değişiklikler nedeniyle bu dönemde daha dikkatli tüketilmelidir.
- İşlenmiş Gıdalar: İşlenmiş gıdalar genellikle yüksek oranda şeker, tuz ve doymuş yağ içerir. Bu tür gıdalar, kilo alımını artırabilir, kan şekeri dengesini bozabilir ve kalp sağlığını olumsuz etkileyebilir. Yağlı yiyeceklerden (kaymak, krema, mayonez, çikolata, et ve tavuk suları, sucuk, pastırma, salam, sosis gibi et ürünleri ve aşırı kuru yemişler ) kaçınılmalıdır.
- Rafine Şeker: Rafine şeker, kan şekerini hızla yükseltip düşürerek enerji dalgalanmalarına ve tatlı krizlerine neden olabilir. Ayrıca, kilo alımını artırarak metabolizmayı yavaşlatabilir.
- Beyaz Un: Beyaz un, glisemik indeksi yüksek bir besindir ve kan şekerini hızla yükseltir. Tam tahıllı ürünlere göre daha az lif içerir ve tokluk hissi vermez.
- Trans Yağlar: Margarin, hazır gıdalar ve kızartma yağlarında bulunan trans yağlar, kalp hastalığı riskini artırır ve metabolizmayı yavaşlatır. Kızartma ve yağlı yiyecekler yerine haşlama, buğlama veya ızgara yöntemlerini tercih edin.
- Alkol: Alkol, kemik sağlığını olumsuz etkileyerek osteoporoz riskini artırabilir. Ayrıca, uyku sorunlarına ve sıcak basmalarına neden olabilir.
- Kafein: Aşırı kafein tüketimi, uykusuzluk, anksiyete ve kalp çarpıntısı gibi sorunlara yol açabilir.
- Tuz: Fazla tuz tüketimi, yüksek tansiyon ve sıvı tutulmasına neden olabilir. Günde en fazla 1 çay kaşığı tuz kullanılmalıdır. Turşu, şalgam, paketli ürünler fazla sodyum içerebileceği için bu gıdaların aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır.
- Sigara içiliyorsa sigaranın bırakılması önerilir, sigara kandaki kortizon düzeyini arttırarak kandaki C ve D vitamini seviyesini düşürür. Östrojen hormonunuzun azalmasına neden olur.
Neden Bu Besinlerden Kaçınmalıyız?
- Kilo alımı: Bu besinler, kilo alımını artırarak metabolizmayı yavaşlatır.
- Kalp sağlığı: İşlenmiş gıdalar, trans yağlar ve tuz, kalp hastalığı riskini artırır.
- Kemik sağlığı: Alkol ve bazı besinler, kemik sağlığını olumsuz etkileyerek osteoporoz riskini artırır.
- Enerji seviyeleri: Rafine şeker ve beyaz un, enerji seviyelerinde dalgalanmalara neden olur.
- Uyku sorunları: Kafein ve alkol, uyku sorunlarına yol açabilir.
- Sıcak basmaları: Alkol, baharatlar sıcak basmalarını tetikleyebilir.
Özetle, menopoz döneminde sağlıklı bir beslenme planı oluştururken, bu besinleri sınırlamak veya tamamen diyetinizden çıkarmak önemlidir. Bunun yerine, bol miktarda meyve, sebze, tam tahıllı ürünler, süt ürünleri ve sağlıklı yağlar tüketmeye özen göstermelisiniz.
Op.Dr.Burcu Çetinkaya
0(505)4504712
MENOPOZ VE CİNSEL SAĞLIK
Menopoz, bir kadının adet döngüsünün sona erdiği ve üreme yeteneğinin bittiği doğal bir süreçtir. Bu dönem, genellikle 40'larının sonlarından 50'lerinin başlarına kadar başlar.
Menopozun cinsel hayatı çeşitli şekillerde etkileyebileceği gibi, etkiler kişiden kişiye değişebilir. Ancak genel olarak menopoz, hormon seviyelerindeki değişiklikler nedeniyle bazı kadınlar için cinsel deneyimi değiştirebilir.
Menopozun cinsel hayat üzerindeki olası etkileri şunlardır:
1. Hormon Değişiklikleri ve Cinsel İstek
- Menopoz sırasında, östrojen ve progesteron gibi hormon seviyeleri düşer. Bu değişiklik, bazı kadınlarda cinsel istekte azalmaya yol açabilir. Ancak bu etki kişisel farklılıklar gösterebilir; bazı kadınlar hormon değişikliklerine rağmen cinsel isteklerinde bir azalma hissetmeyebilir.
2. Vajinal Kuruluk ve Cinsel İlişki
- Östrojen seviyesinin düşmesi vajinal dokuların incelmesine, elastikiyetin kaybolmasına ve vajinal kuruluğa neden olabilir. Bu durum, cinsel ilişki sırasında ağrıya veya rahatsızlık hissine yol açabilir. Ayrıca vajinal kuruluk, cinsel ilişki sırasında sürtünme nedeniyle daha fazla rahatsızlık yaratabilir.
Vajinal kuruluk için östrojen bazlı kremler veya nemlendiriciler ,lazer uygulamaları kullanılabilir. Ayrıca, su bazlı kayganlaştırıcılar da cinsel ilişki sırasında rahatlık sağlayabilir.
3. Orgazm ve Cinsel Zevk
- Menopozla birlikte bazı kadınlar orgazm hissinde değişiklikler fark edebilir. Bu, hormon seviyelerindeki düşüş, vajinal dokuların değişimi veya duygusal durumdaki farklılıklarla bağlantılı olabilir. Bazı kadınlar cinsel hazda azalma yaşayabilirken, bazıları cinsel hayatlarını daha rahat bir şekilde sürdürebilir.
4. Fiziksel Değişiklikler ve Vücut Algısı
- Menopoz dönemiyle birlikte kilo alımı, vücut hatlarında değişiklikler, ciltte kuruluk ve yaşlanma belirtilerinin artması gibi fiziksel değişiklikler meydana gelebilir. Bu, bazı kadınlarda özgüven kaybına ve dolayısıyla cinsel isteksizlik gibi duygusal sonuçlara yol açabilir. Vücut algısındaki değişiklikler, cinsel ilişkiyi olumsuz yönde etkileyebilir.
5. Duygusal ve Psikolojik Etkiler
- Menopoz, bazı kadınlar için psikolojik açıdan zorlu bir dönem olabilir. Hormon değişiklikleri, ruh hali değişikliklerine, depresyon ve anksiyete gibi duygusal dalgalanmalara yol açabilir. Bu tür psikolojik etkiler, cinsel istek ve performans üzerinde de olumsuz bir etki yaratabilir.
6. Sıcak Basmaları ve Gece Terlemeleri
- Menopozun yaygın semptomlarından biri olan sıcak basmaları, gece terlemeleri ve uyku düzensizlikleri de cinsel hayatı olumsuz etkileyebilir. Sıcak basmaları, cinsel ilişki sırasında rahatsızlık yaratabilir ve uyku eksikliği nedeniyle yorgunluk hissi, cinsel istek üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir.
7. Cinsel Sağlık ve Menopoz
- Menopoz, kadınların cinsel sağlık açısından daha farklı ihtiyaçları olabileceği bir dönemdir. Cinsel ilişki sırasında herhangi bir sorun yaşandığında, bir jinekolog ya da cinsel sağlık uzmanına danışmak önemlidir. Ayrıca, menopoz sonrasında cinsel sağlık için düzenli jinekolojik kontroller yapmak da faydalı olabilir.
8. Cinsel İletişim ve İlişki
- Menopoz, bir çiftin cinsel yaşamını yeniden keşfetmesini gerektirebilir. Partnerle açık iletişim kurarak, değişen fiziksel ve duygusal ihtiyaçlar hakkında konuşmak, cinsel hayatı daha tatmin edici hale getirebilir. Ayrıca, cinsel ilişkinin sadece fiziksel değil, duygusal ve psikolojik boyutlarına da odaklanmak önemlidir.
9. Tedavi ve Destek
- Menopoz sırasında yaşanan cinsel sorunlar için tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Östrojen tedavisi, vajinal kuruluk için kremler, kayganlaştırıcılar, lazer uygulamaları , hormon replasman tedavisi (HRT) ve psikoterapi gibi yöntemler, cinsel hayatı desteklemeye yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, menopoz her kadının deneyimleyeceği bir süreçtir ve cinsel hayatı da bu süreçten etkilenebilir. Ancak uygun tedavi ve destekle, kadınlar menopoz dönemi boyunca sağlıklı ve tatmin edici bir cinsel yaşam sürdürebilirler. Cinsel sağlık konusunda yaşanan herhangi bir sorunla ilgili bir doktora danışmak, çözüm bulmada önemli bir adım olacaktır.
DETAYLI BİLGİ İÇİN BİZİMLE İLETİŞİME GEÇEBİLİRSİNİZ.
Op.Dr.Burcu Çetinkaya
0(505)4504712
BİYOEŞDEĞER HORMON TEDAVİSİ HERKESE VERİLEBİLİR Mİ?
Menopozda biyoeşdeğer tedavi (bioidentical hormone therapy, BHT) herkes için uygun bir seçenek değildir. Tedavi kararı, bireysel ihtiyaçlar, sağlık durumu ve menopoz semptomlarının şiddeti gibi faktörlere bağlıdır.
Biyoeşdeğer hormonlar, vücutta doğal olarak üretilen hormonlara kimyasal olarak benzeyen maddelerdir ve genellikle östrojen, progesteron veya testosteron içerirler.
Biyoeşdeğer Tedavi Kimler İçin Uygundur?
-
Şiddetli Menopoz Semptomları Olanlar: Ateş basması, gece terlemeleri, uyku bozuklukları, vajinal kuruluk , duygu durum bozukluğu gibi yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen semptomları olan kadınlar.
-
Hormon Düzeyleri Düşük Olanlar: Laboratuvar testleriyle doğrulanan düşük östrojen veya progesteron seviyeleri olanlar.
-
Doğal Alternatiflere Yönelmek İsteyenler: Sentetik hormon tedavilerinin yan etkilerinden endişe eden ve doğal bir alternatif arayanlar.
Kimler İçin Uygun Olmayabilir?
-
Kanser Geçmişi Olanlar: Özellikle östrojenle ilişkili kanser (örneğin meme kanseri) geçmişi bulunan kadınlar.
-
Kan Pıhtılaşma Sorunları Olanlar: Tromboz veya emboli öyküsü olanlar.
-
Kronik Hastalıkları Olanlar: Kontrolsüz hipertansiyon veya karaciğer hastalığı gibi durumları olanlar.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
-
Bireyselleştirilmiş Tedavi: Menopoz tedavisinde tek bir çözüm yoktur. Her bireyin hormonal dengesi ve ihtiyaçları farklıdır.
-
Bilimsel Destek: Biyoeşdeğer hormonlar genellikle FDA veya EMA gibi düzenleyici otoriteler tarafından onaylanmıştır, ancak bazı bileşik (compounded) formlarının yeterli bilimsel kanıtı olmayabilir.
-
Uzman Görüşü: Tedaviye başlamadan önce bir kadın doğum uzmanı veya endokrinolog ile görüşmek önemlidir.
DETAYLI BİLGİ VE DANIŞMANLIK İÇİN BİZLERE ULAŞABİLİRSİNİZ.
OP.DR.BURCU ÇETİNKAYA
TEL: 0(505)4504712
MENOPOZDA BHRT ALINMAZSA NE OLUR?
Menopozda biyoeşdeğer hormon tedavisi (BHRT) alınmaması durumunda ortaya çıkabilecek etkiler, kişinin menopoz semptomlarının şiddetine ve genel sağlık durumuna bağlıdır.
Her kadının menopoz deneyimi farklıdır, bu yüzden tedavi alınmadığında yaşanabilecek durumlar da değişkenlik gösterebilir.
Biyoeşdeğer Tedavi Alınmadığında Ortaya Çıkabilecek Durumlar:
1. Menopoz Semptomlarının Devam Etmesi veya Şiddetlenmesi
-
Ateş Basması ve Gece Terlemeleri: Tedavi almayan kadınlarda bu semptomlar devam edebilir ve uyku kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.
-
Vajinal Kuruluk: Vajinal dokunun incelmesi ve kuruluğu devam edebilir, bu da cinsel ilişki sırasında ağrıya (disparoni) yol açabilir.
-
Duygu Durumu Değişiklikleri: Anksiyete, depresyon veya sinirlilik gibi semptomlar tedavi edilmediğinde devam edebilir.
2. Kemik Sağlığı Sorunları
-
Osteoporoz: Östrojen seviyesinin düşmesi, kemik yoğunluğunda azalmaya yol açabilir ve tedavi alınmadığında kemik kırıkları riski artar.
-
Özellikle kalça ve omurga kırıkları riski menopoz sonrası dönemde yüksektir.
3. Kalp ve Damar Sağlığı Riskleri
4. Cilt ve Saç Sağlığı
5. Genitoüriner Sendrom
6. Bilişsel ve Ruhsal Sorunlar
Tedavi Alınmaması Durumunda Alternatif Yönetim Yöntemleri:
Tedavi almasa da kadınlar için semptomları yönetmeye ve sağlık risklerini azaltmaya yönelik başka stratejiler de mevcuttur:
-
Diyet ve Beslenme: Kalsiyum ve D vitamini takviyesi, sağlıklı bir diyet.
-
Egzersiz: Kemik sağlığını korumak ve ruh halini iyileştirmek için düzenli egzersiz.
-
Bitkisel ve Doğal Destekler: Soya izoflavonları, kara cohosh gibi bitkisel destekler.
-
Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Stres yönetimi, uyku düzeni ve sigaradan kaçınma.
Menopozda BHRT alınmaması, bazı kadınlar için uygun bir seçenek olabilir. Ancak bu durum, semptomların şiddeti ve bireysel sağlık riskleri göz önüne alınarak bir doktor tarafından değerlendirilmelidir.
Eğer BHRT yerine başka yöntemler tercih edilmek isteniyorsa, alternatiflerin de bir uzman rehberliğinde planlanması önemlidir.
BİZLERDEN DETAYLI DANIŞMANLIK VE DESTEK ALMAK İÇİN 0(505)4504712 ÜZERİNDEN BİZLERLE İLETİŞİME GEÇEBİLİRSİNİZ.
OP.DR.BURCU ÇETİNKAYA
BHRT NE KADAR SÜRE KULLANILMALIDIR?
Biyoeşdeğer hormon replasman tedavisinin (BHRT) ne kadar süreyle alınabileceği, tedavi edilen kişinin yaşına, sağlık durumuna, semptomların şiddetine ve bireysel risk faktörlerine bağlıdır.
Genel olarak, menopoz tedavisinde hormon replasman tedavisi (HRT) için belirlenen süre ve dozlama prensipleri BHRT için de geçerlidir. Ancak bu süre her hasta için kişiselleştirilmelidir.
Genel Rehber:
-
Düşük Doz, Kısa Süre İlkesi
-
Hormon replasman tedavisi, genellikle en düşük etkili dozda ve mümkün olan en kısa süreyle kullanılması önerilir.
-
Tipik kullanım süresi, 3-5 yıl arasında sınırlı tutulur. Ancak bu süre, semptomların şiddeti ve bireysel ihtiyaçlara göre değişebilir.
-
50'li Yaşlar
-
Menopoz başlangıcında hormon tedavisi alan kadınlar, genellikle 60 yaşına kadar veya menopozdan sonraki ilk 10 yıl içinde tedavi görmeyi bırakabilirler.
-
Bu, kalp-damar ve kemik sağlığı için potansiyel faydaların yanı sıra risklerin (örneğin kanser veya tromboz) daha düşük olduğu dönemdir.
-
Daha Uzun Süreli Kullanım
-
Bazı kadınlar için (örneğin osteoporoz riski yüksek olanlar veya ciddi semptomları devam edenler), daha uzun süreli tedavi düşünülebilir.
-
Bu durumda, düzenli olarak risk ve yarar analizi yapılması gerekir.
-
Takip ve Kontrol
-
BHRT kullanan her hasta için düzenli tıbbi kontroller şarttır.
-
Yıllık sağlık taramaları (mamografi, jinekolojik muayene ve kan testleri gibi) tedavi sırasında oluşabilecek risklerin erken fark edilmesi için önemlidir.
Riskler ve Uzun Süreli Kullanım
Bu risklerin bir çoğu biyoeşdeğer yerine koyma şeklinde uygulamalarda geçerli değildir. Ama Hormon Replasman Tedavisi (HRT) sentetik form ilaçlarla yapıldığında görülür. Doğala özdeş yaklaşımda bu aşağıdaki rikler düşüktür. Ben yinede yazmak istedim.
-
Meme Kanseri: Uzun süreli hormon kullanımı, özellikle kombinasyon tedavisinde (östrojen + progesteron) meme kanseri riskini artırabilir.
-
Tromboemboli: Uzun süreli kullanım kan pıhtılaşma riskini artırabilir.
-
Kalp-Damar Sağlığı: İlk menopoz yıllarında HRT’nin koruyucu etkileri olabilir; ancak ileri yaşlarda bu koruma azalır.
Sonuç:
- Hormon tedavisi süresi her hasta için bireyselleştirilmelidir.
- Süreç boyunca düzenli kontroller yapılarak fayda-risk dengesi yeniden değerlendirilmelidir.
Eğer BHRT ( Biyoeşdeğer hormon replasman tedavisi ) kullanım süresiyle ilgili sorularınız ya da belirli bir hasta ile ilgili endişeleriniz varsa daha fazla bilgi sağlayarak bizlerden detaylı rehberlik alabilirsiniz.
Op.Dr.Burcu Çetinkaya
0(505)4504712